4 Eylül 2013 Çarşamba

Burada

Senin için doğmuyor güneş, bunu bilerek uyanıyorsun
Ağaçlar, gökyüzü, toprak..
Sen varsın diye böyle güzel değiller.
Yağmurun bereketi de
kar tanesinin zerafetide seni etkilemek için değil..
kendi elinle saksıya koyduğun çiçek bile
senin için dönmüyor güneşe.

Yani sıradan bir günde
saat öğleyi bulmadan baktığın herşey
bir hiç olduğunu söylüyor kendince


Teselliyi kendin gibi aciz insanlarda arıyorsun
Güneşle, bulutla, kızıl bir elmayla yarıştıramadığını
adıyorsun, kendini paylaşıyorsun.

Yüzünü avuçluyor bir gün biri,
dalından kopmaya hazır bir çiçek gibi
boynunu ellerine uzatıyorsun


Netekim zaman gibi geçip gidiyor..
Hayatın boyunca her gün,
koca dünyanın öğretmediği şeyi
sana bir çift el öğretiyor..
bu beklentisiz teslimiyetten
sana kalan bir tırnak izi bile yok..

Bir hiç olduğunu bildiğin sürece
kalabalık kaldırımlarda
geceleyin ışığı açık bir odada
sana ait bir telefonun yanı başında olmak
anlamsız değil mi?


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder