beyinde bir iki hücrenin taşıdığı kadar
anlattığım herşeyin-o ana dek-
senin için çok olmasını istememden başka derdim yoktu
Ben çoktum, sen ben de çok ol istiyor,
bu yüzden anlattıkça unutacağım herşeyi bırakıp
seni zihnime dolduruyordum ...
Bütün bilinmezliğine rağmen
en gaddar halinde bile bana merhamet edeceğine
yani en ihtiyaç duyduğum şeye garanti veriyordu
içimde hala sönmeden tuttuğum o bakışın
Uzun yolculukların ardında olman, bana gülmen..
koşman ve sarılman..
Bazen yanı başımda olmadığın için dua ediyordum
Gönlümce göremesem de seni,
Gördüğümde başka bir hayatmış gibi yaşıyordum.
Bugün bile, ne zaman başka bir hayatta olmak istesem
dışarıda bir yerlerde,
yada hemen yan odada geçirdiğim bir zaman sonra
yanına, başucuna gelirim.
Kelimelerimi çalan bu gel git hali mi,
yoksa unuttuğum diğer şeyler mi bilmem
bugün daha az kağıda haddince yazıyorum
Ama rüzgarlı saçlı resmini hatırla,
rüzgarı yüzünde hissetmezsen de
o rüzgar saçların arasında hep
ve aşk'ın
beynimin her bir hücresinde
senin adaletince pay edilmiş...
Bugün benim eskimi hatırlayan bir kaç kişi
gördüğünde beni..
anlar, bu adam çok sevmiş...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder