2 Eylül 2014 Salı

Diplomasi

Bir masa etrafında toplanmış takım elbiseli, dikkatli ve bir o kadar ciddi insanlar. Bir masanın etrafında toplanmış insanlar yani geriye kalanların kaderleri hakkında önemli kararlar vermek için seçilmiş özel ve güvenilir kişiler... Bu masa başında altına imza atılacak kararlar veya yapılacak tartışmalara değinmeden bu kararların gerçekten ne kadar geriye kalanlar için alındığını da anlamak lazım. Biraz bu ciddi işleri yürüten kişilerin işlerinde bilimsel anlamdaki hata paylarını düşünmekten bahsediyorum, bu kayda değer bir konu;

Bir market alışverişi sırasında  aldığımız bir kase yoğurttan dolayı rahatsızlık yaşadınız. Vücudumuz dış tehditlere karşı hassastır (hatta bazen fazla hassas), siz bu olaydan vücudunuzdaki ikaz mekanizmaları sayesinde haberdar oldunuz ve tehlike büyümeden tedavi uygulayıp sorunu çözdünüz. Elinize aldığınız  yoğurt kasesiyle markete gittiğinizde size sorumlu olarak o reyondan sorumlu çalışan gösterilecek, yeni yoğurt vermeyi teklif edecek özrü dileyecek falan filan. Bu basit aksaklık belki sizinle birlikte bir düzüne insanı etkilemiş olmanın hafifletici etkisiyle unutulup gidecek.

Reyon çalışanı neden son kullanma tarihlerine dikkat etmedi? Einstein yaptığı çalışmanın bir silaha dönüştürüleceğini neden ön göremedi? Coloumb Amerika kıtasını neden Hindistan sandı? Cevap çok basit; kişisel sebepler... Aynı mahallede hatta aynı evde büyüyen çocukların farklı meslekleri sevmesi, farklı karakterde olmasının temel nedeni yaşantı farklılığıdır.

Yaşantı; kişilerin çevre ile etkileşimlerini yorumlama yoluyla elde ettiği verilerin tümüdür. Aynı topa vuran iki çocuk vuruş şekli, amacı, kilosu, boyu, kas yapısı, sosyoekonomik durumu, aile yapısı, sağlık durumu vs. gibi bir çok nedenden dolayı aslında aynı eylemi gerçekleştirmiş olmalarına rağmen aynı şeyi yaşamamışlardır.

Bilimsel tanımı yeni ortaya konmuş olan yaşantı kavramı aslında çok öteden beri dikkate alınan bir kavramdı. Yönetimin aynı aile üzerinden devam etmesi ilkesi aslında yönetime benzer yaşantı ve süreçlerden geçmiş insanların gelmesiyle istikrarlı bir devlet yapısı ortaya koymayı amaçlıyordu.Bugün ordudan,cemaatlerden  siyasi partilere kadar  en kemik örgütlenmenin temelinde "yaşantı" benzerliğine dayanan örgütlenme var. Bugün kimliği olan eğitim kurumları mezunlarının tercih edilmesinin sebebi o kurumların istikrarlı bir biçimde benzer yaşantı süreçlerinden geçmiş ve benzer deneyimler kazanmış insanları mezun etmesidir.

Bütün bu bilgiler ışığında masa başındaki kravatlı adamlara dönebiliriz. Bu insanlar bir ülke, bir bölge ya da bir şirket hakkında karar vermek için toplanmış olabilirler. Onları bir araya getiren irade her ne kadar benzer yaşantı ilkesini göze alsa da bu her zamana yüzde yüz doğru bir sonuç anlamına gelmez. Çünkü özel hayatı ve onunla ilgili yaşantıları böyle önemli insanların kararlarında "hata payı"olarak tanımlanabilecek kesime denk düşen etkiler gösterir. Babasının kira ödemekte çektiği sıkıntıyı görerek büyüyen bir çocuk belediye başkanı olduğunda belediye arazilerini değerlendirirken neye ağırlık verir? Hayatı boyunca silik olan bir danışman başkanına nasıl bir konuşma metni hazırlar? Bir trafik kazasında kaybettiği gencecik kızının resmini cüzdanında taşıyan bir hakim kaza davasında nasıl bir karar verir?

Kravatlı adamlar dediğimiz karar merciindeki insanları bizim gibi sıradan insanlardan ayıran temel nokta onların yaşantılarının sadece kendilerini değil hepimizi etkilemeleridir. Benzer yaşantı ilkesine göre seçilen insanları eğer bir kitle seçiyorsa hata payı daha az, eğer tek bir kişi seçiyorsa hata payı daha fazla olacaktır. Seçen tek  kişi, bu tercihi bilmediğimiz yaşantı detaylarına göre yapmış ve bunun sonucunda bütünü görememiş olabilirken kitlenin tercihleri daha çok toplumun beklentilerini karşılayan özellikler üzerinde toplanacaktır.

Şiddet ve baskı, benzer yaşantılar kurmaya giden başka bir yoldur. Bu yolda yürüyenlerin toplumun uyumunu gördüklerinde sevinmeleri boşadır çünkü yorumlanmadan taklit edilen yaşantı tarzları sadece mevcut olanı tahrip eder. Sonuçta ortaya hibrit bir yaşam tarzı çıkar ki bu kimseyi tam anlamıyla mutlu etmez.

Yaşantı benzerliği yaratılarak kurulmaya çalışılan kitle bağının toplumun tümüne hitap etmemesi durumunda devreye girmesi gereken kavram diplomasidir. Bu hassas konunun diplomasisi kişilere ve onların yaşantılarına değil, tüm toplumun katılımına bağlı gerçekleştirilen bir kurallar bütününe dayanmalıdır. Toplumların hukuk temelini oluşturan anayasaları işte böyle hassas konularda insanları, toprağı ve kaynakları hata payına yer bırakmadan korumak için oluşturulmuştur. Uzlaşıyla hazırlanmış bir anayasa kravatlı adamların kişisel hesaplarını görevleri süresince parmaklıklar ardında tutan güvencedir. Anayasanın, yani uzlaşmanın işlemediği topluluklar için kravatlı adamlar daima dikkatle seçilmesi gereken önemli kişilerdir.

 




Hiç yorum yok: