14 Ocak 2011 Cuma

Yaşlantı


Bende bir hal var,
anlayamıyorum,
okumadan sayfaları çevirir gibi..
sadece
resimlere bakarak yaşıyorum sanki.
gülüşlere ciddi bir yüzle set çekiyorum
gençliğe, o canlılığa kıskançlığım dayanılmaz.
saçlarım,
şimdiden birkaç yıldız ekledi karasına.
herşeyi yaşamış gibi yorgunum.
üstelik,
yaşayamadıklarımı yaşayan
bin bir bahanemi bir anda yıkanlara kızıyorum.
yıkılan her bahanem altında
evsiz kalan biçare hayallerim..
ben, çok uzak mıyım
yüksek sesle şarkı söylediğim caddelerden..
ve yaşlardan?
Ne halim varsa göreyim diye çıktığım yollara
soluklanacak bir bank arayan
ihtiyar gözlerle bakıyorum.

Bende bir hal var..
Sadece bende değil
tanıdığım herkeste bu hal sonbahar sarısı gibi..
bir bank bulsak da otursak,
hiç yürümeden yürüdüğümüz yolları konuşsak
hiç bitmese, tekrar tekrar bıkmadan anlatsak..
oturup kaldığımız banktan baksak dünyaya.
Beden taşıyor kendini
ona ağır gelen ruhun bezginliği.
Yaşamak için her an hazırken
imkansızlıkla fişlenen hayallerle ezilmiş
anne ve babadan ayrı düşmüş
kendi kendimizin yetimleriyiz.
tek tesellimiz birbirimiz kalmışız
ki
teker teker eksileceğiz
biliyoruz...



Bende bir hal var..
sızlanmaya yer arıyorum.
bir diş ağrısı, bir kesik..
eksik bir kağıt parçası yada
bir anı halkası..
geceleri uykusuz kalmaya yetiyor.
kafamda çakan şimşekler
yerini bulutlu ve yağmurlu günlere bıraktı
her düşüncede sığınacak bir saçak arıyorum.
adı bu, yaşlanıyorum..
kızıyorum gençlerin soytarılıklarına
aslında zamanında onlar kadar cesur olmadığım için
kendime..
oturup insanları izlemeyi tercih ediyorum
çünkü yeniler ağır geliyor ruhuma,
tanıyamama korkusunu taşıyamıyorum.
halime üzülmekten başka çarem yok..
yaşlanmayı yaşamaya yeğliyorum
saçak altlarında bekleyip içimden;
"yağmur dinsin söz, koşup gideceğim" desemde
bu yağmur bitmeyecek..
bu benim kendime biçtiğim son bahanem.
keşke..
yeniden sırılsıklam olabilsem.

1 yorum:

Ketum.. dedi ki...

sevdim bunu..