Basit arabaları, gösterişsiz evleri, sıradan kıyafetleri ve parıl parıl parıldayan gülümsemeleriyle büyük zanaatkarları tanıyor musunuz? Seni, beni, bizi çok iyi bilen bu hoşsohbet insanların ataları kralları sokaklarda çıplak gezdirip büyük bir ders verirken onların torunları krallıklar kurmak için dağ tepe dinlemeden dolaşmayı göze alıyorlar.
İyi niyetli ve görünüşte bizden farksız bu insanlardan biri sizin sıradan hayatınız dokunmaya lütfetse eminim şuan sizin farkınızda olmayan bir çok kişi için çok özel anlamlar ifade eden, hiçbir yere kımıldamadan cesaretin, zekanın ve umudun adı olurdunuz. Aynı çay bahçesine oturup, aynı ayakkabıyı satın aldığın hatta aynı yerde yemek yediğin bu insanları uzakta arama, onların işinin bir parçası sana yakın olmak, seni tanımak...
Ruh terzileri diyebileceğim bu insanların işi çoğumuzda bulunan bir duyuşsal açığa uygun bir imaj çizmek ve bunu senin hikayene salıvermek. Gerisi tamamen senin eserin... Bu insanlar için yıkılamayacak ön yargı, yok edilmeyecek sevgi, kazanılmayacak başarı yok. Onlarla mücadele etmek anlamsız, şu saatte bile kendi eserleri binlerce kralın koruması altında ve her geçen gün yeni krallar bu kulübe katılmaya devam ediyor.
Oyun kurucuları tanımadan bizi kontrol etmelerine yarayan açığa bakalım biraz. Etrafında biten evlilikler, aşklar, dostluklar, antlaşmalar... Mutlaka hayatının bir yerinde bunlardan birinin parçası oldun ve bu gayet normal bir durum. Bitiş kısmı aslında bu olayda en normal olan kısım(düşünülenin aksine) problem olan başlangıç kısmı. Bizler otomatik pilotta işleyen bir sürecin sonucunda "ön yargı" yada "ilk izlenim" sahibi oluruz. İlk verileri taşıyan duyu organlarından sonra karşımızdaki kişinin hayatını beynimiz kendi yaşantımız, umutlarımız, isteklerimiz, beklentilerimiz, korkularımız ışığında şekillendirir ve bu bizim o kişi için geçerli imajımız olur. Bu her yeni durumda aynı şekilde gerçekleşmesine rağmen sürekli değişen yaşantı, edinilen bilgiler ışığında oluşan imajlar birbirinden farklı olur. Bu imajlar daha sonra kişi hakkında edindiğimiz bilgiler ışığında güncellenir ve dengeye oturur işte bu aşamada o halüsinasyon kaybolur ve biz gerçekle baş başa kaldığımızda son kararımızı verir.
İlk görüşte aşkınızı düşünün; eşsiz ve kesinlikle uğruna yapılacak nice çılgınlığı hak eden kişi değil miydi? Ne oldu da hayatını yaşamana engel biri olarak görmeye başladın onu? Anladık değil mi?
Ustalarımız bir kişi için bu ilk imajı kurmayı başarabilirler ama görüldüğü üzre farklı insanlarda imaj oluşturan malzemeler (yaşantı, umut, kaygı, korku, beklenti...) farklı olacağından kalabalık bir kitle üzerinde aynı etkiyi oluşturmaları hem zor hem de kısa süreli olacak. Oyuna katılacak yeni bir oyuncu lazım. Bu oyuncu kitleleri benzeştirecek, ustaların kontrolünde olacak ve her kesin başucuna konduralacak kralların tahtı olacak. Cevap: TV/Bilgisayar/Gazete/Sinema! Bu esntrumanlar topluma, duruma göre değişir ama bu muhteşem güçler sayesinde hem halüsinasyonların ömrünü kat be kat uzatabilir hem de krallığın sınırlarını çok çok ötelere taşıyabilirsin!
Sokaklar aynı espiriye gülen, aynı kıyafeti giyen, aynı yerlerde yemek yiyen, aynı şarkıları dinleyen yani yaşantıları benzer insanlarla dolu. Kaygı, korku, beklentilerimiz ise gündem sayesinde ustaların elinde toplanmış.Sonunda tahta çıkacak kralımız için hemen hemen çoğumuzun ilk izlenimi ustalarımızın kusursuz çizimine uygun olacaktır. Usta, bu imajı belki onlarca farklı hayattan kesip biçip birleştirmiş belki, bunun için müstakbel krala da belli bedeller ödetmiş olabilir. Ruh terzisi için başarılı bir iş demek gerçekten tapılan bir kral demek. Tahtında huzurla oturan bir kral aynı zamanda ruh terzisi için iyi bir referans ve sağlam bir güvence demek.
Elbette içinde insan olan her şey gibi bu işte de hata payı var ve bunun çoğunluğunu sanatçı,futbolcu, yazar, oyuncu, siyasetçi.. yani müstakbel kralın kendisi oluşturuyor. Bütün önlemlere, kusursuz imaj çizimlerine rağmen bazen canlı yayında, bazen ayak üstü çabucak sorulan bir soruda ve ya özel hayatının ortaya çıkan bir detayında görüyoruz ki kralımız şansızmanı fena dağıtıyor. Bu durumda iki yol söz konusu olur; gerçekten işini iyi bilen usta bu imajı düzeltmeyi seçebilirken vakti olmayan usta bu enkazı geride bırakıp yeni krallara zaman ayırabilir. Ama ne yapılırsa yapılsın,ara sıra üzerinde aslında olmadığı bir insanın hayatını taşıyan kişi, soyunup attığı kendi benliğinin boşluğunda kendini çıplak hissetmekten ve açık yapmaktan kurtulamıyor.
Ruh terzileri için kusursuz bir kral en baştan kendi ellerinden var ettikleri krallar olacaktır. Ama bu normal bir insan hayatı için pek mümkün bir senaryo değil. Öyle tahmin ediyorum ki geleceğin ruh terzileri iyice gelişen bilgisayar gücüyle sanal kralları gerçek hayatlarımıza sokup onları da öncekiler gibi sevmemizi isteyecekler. Her cümlesi özenle yazılmış, sesinden görüntüsüne kadar herşeyi ustalarca belirlenmiş bir çok sanal karakter girdi hayatımıza ve onların ne kadar sevildiği ortada. Benim bahsettiğim teori bu kişileri gerçek hayatla ilişkilendirebilecek ,gerçekleştirecek bir teknoloji...Bence ruh terziliğinin zirvesi.
24 Eylül 2014 Çarşamba
2 Eylül 2014 Salı
Diplomasi
Bir masa etrafında toplanmış takım elbiseli, dikkatli ve bir o kadar ciddi insanlar. Bir masanın etrafında toplanmış insanlar yani geriye kalanların kaderleri hakkında önemli kararlar vermek için seçilmiş özel ve güvenilir kişiler... Bu masa başında altına imza atılacak kararlar veya yapılacak tartışmalara değinmeden bu kararların gerçekten ne kadar geriye kalanlar için alındığını da anlamak lazım. Biraz bu ciddi işleri yürüten kişilerin işlerinde bilimsel anlamdaki hata paylarını düşünmekten bahsediyorum, bu kayda değer bir konu;
Bir market alışverişi sırasında aldığımız bir kase yoğurttan dolayı rahatsızlık yaşadınız. Vücudumuz dış tehditlere karşı hassastır (hatta bazen fazla hassas), siz bu olaydan vücudunuzdaki ikaz mekanizmaları sayesinde haberdar oldunuz ve tehlike büyümeden tedavi uygulayıp sorunu çözdünüz. Elinize aldığınız yoğurt kasesiyle markete gittiğinizde size sorumlu olarak o reyondan sorumlu çalışan gösterilecek, yeni yoğurt vermeyi teklif edecek özrü dileyecek falan filan. Bu basit aksaklık belki sizinle birlikte bir düzüne insanı etkilemiş olmanın hafifletici etkisiyle unutulup gidecek.
Reyon çalışanı neden son kullanma tarihlerine dikkat etmedi? Einstein yaptığı çalışmanın bir silaha dönüştürüleceğini neden ön göremedi? Coloumb Amerika kıtasını neden Hindistan sandı? Cevap çok basit; kişisel sebepler... Aynı mahallede hatta aynı evde büyüyen çocukların farklı meslekleri sevmesi, farklı karakterde olmasının temel nedeni yaşantı farklılığıdır.
Yaşantı; kişilerin çevre ile etkileşimlerini yorumlama yoluyla elde ettiği verilerin tümüdür. Aynı topa vuran iki çocuk vuruş şekli, amacı, kilosu, boyu, kas yapısı, sosyoekonomik durumu, aile yapısı, sağlık durumu vs. gibi bir çok nedenden dolayı aslında aynı eylemi gerçekleştirmiş olmalarına rağmen aynı şeyi yaşamamışlardır.
Bilimsel tanımı yeni ortaya konmuş olan yaşantı kavramı aslında çok öteden beri dikkate alınan bir kavramdı. Yönetimin aynı aile üzerinden devam etmesi ilkesi aslında yönetime benzer yaşantı ve süreçlerden geçmiş insanların gelmesiyle istikrarlı bir devlet yapısı ortaya koymayı amaçlıyordu.Bugün ordudan,cemaatlerden siyasi partilere kadar en kemik örgütlenmenin temelinde "yaşantı" benzerliğine dayanan örgütlenme var. Bugün kimliği olan eğitim kurumları mezunlarının tercih edilmesinin sebebi o kurumların istikrarlı bir biçimde benzer yaşantı süreçlerinden geçmiş ve benzer deneyimler kazanmış insanları mezun etmesidir.
Bütün bu bilgiler ışığında masa başındaki kravatlı adamlara dönebiliriz. Bu insanlar bir ülke, bir bölge ya da bir şirket hakkında karar vermek için toplanmış olabilirler. Onları bir araya getiren irade her ne kadar benzer yaşantı ilkesini göze alsa da bu her zamana yüzde yüz doğru bir sonuç anlamına gelmez. Çünkü özel hayatı ve onunla ilgili yaşantıları böyle önemli insanların kararlarında "hata payı"olarak tanımlanabilecek kesime denk düşen etkiler gösterir. Babasının kira ödemekte çektiği sıkıntıyı görerek büyüyen bir çocuk belediye başkanı olduğunda belediye arazilerini değerlendirirken neye ağırlık verir? Hayatı boyunca silik olan bir danışman başkanına nasıl bir konuşma metni hazırlar? Bir trafik kazasında kaybettiği gencecik kızının resmini cüzdanında taşıyan bir hakim kaza davasında nasıl bir karar verir?
Kravatlı adamlar dediğimiz karar merciindeki insanları bizim gibi sıradan insanlardan ayıran temel nokta onların yaşantılarının sadece kendilerini değil hepimizi etkilemeleridir. Benzer yaşantı ilkesine göre seçilen insanları eğer bir kitle seçiyorsa hata payı daha az, eğer tek bir kişi seçiyorsa hata payı daha fazla olacaktır. Seçen tek kişi, bu tercihi bilmediğimiz yaşantı detaylarına göre yapmış ve bunun sonucunda bütünü görememiş olabilirken kitlenin tercihleri daha çok toplumun beklentilerini karşılayan özellikler üzerinde toplanacaktır.
Şiddet ve baskı, benzer yaşantılar kurmaya giden başka bir yoldur. Bu yolda yürüyenlerin toplumun uyumunu gördüklerinde sevinmeleri boşadır çünkü yorumlanmadan taklit edilen yaşantı tarzları sadece mevcut olanı tahrip eder. Sonuçta ortaya hibrit bir yaşam tarzı çıkar ki bu kimseyi tam anlamıyla mutlu etmez.
Yaşantı benzerliği yaratılarak kurulmaya çalışılan kitle bağının toplumun tümüne hitap etmemesi durumunda devreye girmesi gereken kavram diplomasidir. Bu hassas konunun diplomasisi kişilere ve onların yaşantılarına değil, tüm toplumun katılımına bağlı gerçekleştirilen bir kurallar bütününe dayanmalıdır. Toplumların hukuk temelini oluşturan anayasaları işte böyle hassas konularda insanları, toprağı ve kaynakları hata payına yer bırakmadan korumak için oluşturulmuştur. Uzlaşıyla hazırlanmış bir anayasa kravatlı adamların kişisel hesaplarını görevleri süresince parmaklıklar ardında tutan güvencedir. Anayasanın, yani uzlaşmanın işlemediği topluluklar için kravatlı adamlar daima dikkatle seçilmesi gereken önemli kişilerdir.
Bir market alışverişi sırasında aldığımız bir kase yoğurttan dolayı rahatsızlık yaşadınız. Vücudumuz dış tehditlere karşı hassastır (hatta bazen fazla hassas), siz bu olaydan vücudunuzdaki ikaz mekanizmaları sayesinde haberdar oldunuz ve tehlike büyümeden tedavi uygulayıp sorunu çözdünüz. Elinize aldığınız yoğurt kasesiyle markete gittiğinizde size sorumlu olarak o reyondan sorumlu çalışan gösterilecek, yeni yoğurt vermeyi teklif edecek özrü dileyecek falan filan. Bu basit aksaklık belki sizinle birlikte bir düzüne insanı etkilemiş olmanın hafifletici etkisiyle unutulup gidecek.
Reyon çalışanı neden son kullanma tarihlerine dikkat etmedi? Einstein yaptığı çalışmanın bir silaha dönüştürüleceğini neden ön göremedi? Coloumb Amerika kıtasını neden Hindistan sandı? Cevap çok basit; kişisel sebepler... Aynı mahallede hatta aynı evde büyüyen çocukların farklı meslekleri sevmesi, farklı karakterde olmasının temel nedeni yaşantı farklılığıdır.
Yaşantı; kişilerin çevre ile etkileşimlerini yorumlama yoluyla elde ettiği verilerin tümüdür. Aynı topa vuran iki çocuk vuruş şekli, amacı, kilosu, boyu, kas yapısı, sosyoekonomik durumu, aile yapısı, sağlık durumu vs. gibi bir çok nedenden dolayı aslında aynı eylemi gerçekleştirmiş olmalarına rağmen aynı şeyi yaşamamışlardır.
Bilimsel tanımı yeni ortaya konmuş olan yaşantı kavramı aslında çok öteden beri dikkate alınan bir kavramdı. Yönetimin aynı aile üzerinden devam etmesi ilkesi aslında yönetime benzer yaşantı ve süreçlerden geçmiş insanların gelmesiyle istikrarlı bir devlet yapısı ortaya koymayı amaçlıyordu.Bugün ordudan,cemaatlerden siyasi partilere kadar en kemik örgütlenmenin temelinde "yaşantı" benzerliğine dayanan örgütlenme var. Bugün kimliği olan eğitim kurumları mezunlarının tercih edilmesinin sebebi o kurumların istikrarlı bir biçimde benzer yaşantı süreçlerinden geçmiş ve benzer deneyimler kazanmış insanları mezun etmesidir.
Bütün bu bilgiler ışığında masa başındaki kravatlı adamlara dönebiliriz. Bu insanlar bir ülke, bir bölge ya da bir şirket hakkında karar vermek için toplanmış olabilirler. Onları bir araya getiren irade her ne kadar benzer yaşantı ilkesini göze alsa da bu her zamana yüzde yüz doğru bir sonuç anlamına gelmez. Çünkü özel hayatı ve onunla ilgili yaşantıları böyle önemli insanların kararlarında "hata payı"olarak tanımlanabilecek kesime denk düşen etkiler gösterir. Babasının kira ödemekte çektiği sıkıntıyı görerek büyüyen bir çocuk belediye başkanı olduğunda belediye arazilerini değerlendirirken neye ağırlık verir? Hayatı boyunca silik olan bir danışman başkanına nasıl bir konuşma metni hazırlar? Bir trafik kazasında kaybettiği gencecik kızının resmini cüzdanında taşıyan bir hakim kaza davasında nasıl bir karar verir?
Kravatlı adamlar dediğimiz karar merciindeki insanları bizim gibi sıradan insanlardan ayıran temel nokta onların yaşantılarının sadece kendilerini değil hepimizi etkilemeleridir. Benzer yaşantı ilkesine göre seçilen insanları eğer bir kitle seçiyorsa hata payı daha az, eğer tek bir kişi seçiyorsa hata payı daha fazla olacaktır. Seçen tek kişi, bu tercihi bilmediğimiz yaşantı detaylarına göre yapmış ve bunun sonucunda bütünü görememiş olabilirken kitlenin tercihleri daha çok toplumun beklentilerini karşılayan özellikler üzerinde toplanacaktır.
Şiddet ve baskı, benzer yaşantılar kurmaya giden başka bir yoldur. Bu yolda yürüyenlerin toplumun uyumunu gördüklerinde sevinmeleri boşadır çünkü yorumlanmadan taklit edilen yaşantı tarzları sadece mevcut olanı tahrip eder. Sonuçta ortaya hibrit bir yaşam tarzı çıkar ki bu kimseyi tam anlamıyla mutlu etmez.
Yaşantı benzerliği yaratılarak kurulmaya çalışılan kitle bağının toplumun tümüne hitap etmemesi durumunda devreye girmesi gereken kavram diplomasidir. Bu hassas konunun diplomasisi kişilere ve onların yaşantılarına değil, tüm toplumun katılımına bağlı gerçekleştirilen bir kurallar bütününe dayanmalıdır. Toplumların hukuk temelini oluşturan anayasaları işte böyle hassas konularda insanları, toprağı ve kaynakları hata payına yer bırakmadan korumak için oluşturulmuştur. Uzlaşıyla hazırlanmış bir anayasa kravatlı adamların kişisel hesaplarını görevleri süresince parmaklıklar ardında tutan güvencedir. Anayasanın, yani uzlaşmanın işlemediği topluluklar için kravatlı adamlar daima dikkatle seçilmesi gereken önemli kişilerdir.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)