Paganlar hristiyanlığın ezilen halk arasında hızla yayılması karşısında onunla savaşmayı kestiler. Hristiyanlık güce değil adalete dayanıyordu o vakit. Peki ne yaptılar? Koca pagan devleti parçalanacak mıydı? Tabiki hayır. Paganlarda hristiyan oldular. Sonra adaleti ve saflığı ile ezilenlerin kalbine giren bu dini papazların, papaların desteğilye yeniden güce dayanan bir inanışa dönüştürdüler. Paganların ismi değişti sadece. Hz. İsa peygamberlikten Tanrı'nın Oğlu mevkiine yükseltildi, ilahileştirildi, pazar günleri (Sunday-Güneş günü, Güneş paganlarda kutsaldı) ibadet edilmeye başlandı vs.. Bunların hepsinin yapılış amacı yalansız ve yansız olan, halk ile peygamberin eşit olduğu adil bir inanışı pagan geleneklerine göre yeniden güce daynan bir sisteme dönüştürmekti.Netekim başardılar.
Şimdi dünyada milyonlarca kişi bu haliyle hristiyanlığa saf ve temiz bir şekilde inanıyor. Şimdi inananlar yalancı değil, onlar sadece buna inandırılımış nesiller. Aslına bakarsanız konu hristiyanlıkda değil. Bu sadece küçük bir örnek.
Bir kuşak önce söylenen büyük bir yalan bir kuşak sonra gerçek olarak filizleniyor. İnsanlar çıkarcı, düzenbaz ve inançsızlaştıkça gözlerinin içine içine ışık tutan bütün doğruları ve güzellikleri yüceltip erişilmez kılmak istiyor. Bunun nedeni güzeli ve doğruyu yapılması gereken doğal olarak beklenen bir davranış olmaktan çıkarıp yalnızca çok yüksek ahlak ve irade ile insan üstü bir hale sokmak. Bu sayede kimse ondan bunları yapmasını istemeyecek ve onu normal bir insan olarak benimseyecek. Şimdi aşkı, sevgiyi ve ona benzer bütün güzellikleri övmeyi ve yüceltmeyi öğrenmiş ve buna safça inanmış bilmem kaçıcnı nesil olarak; Aşkı, sevgiyi, saygıyı vs. hepsini olması gerektği gibi taşıyan bir insan gördüğümüzde onuda yüceltiyor ve övüyoruz. O farklı, o mükemmel, bu ona Tanrının bir lütfu! Laf!
Bütün insanlar olarak kutsal kitaplardaki gerçeklerede sırtımızı dönmüş bir vaziyette kendi yazısız kitabımızı oluşturuyoruz nesillerdir. Bizden beklenen herşeyi yüceltiyor ve uzaklaştırıyoruz, çocuğundan ilaç saklayan anneler gibi en yükseğe kaldırıyoruz onları. Kutsal kitap birliğe beraberliğe davet ederken bizim kitabımız kendine çalışmanın faydalarını anlatıyor.Kitabımızda haram olan şeylerde Kutsal kitaptakinden az. Biz bunlara inanıyoruz! Saf ve temiz olarak! Suçumuz yok. Bu nesiller önce yazılmış bir masal ve artık hayatımız bu masal.
Yalanları yalandan lanetleyip yalanlarla hayatımza katmakta ustalaştık. Artık neyin doğru neyin yanlış olduğunu kestirmek okadar zor ki. Birileri birşeyleri yoketmeye çalışıyor, vicdanın el vermiyor dur diyorsun. Bakıyorsin ki karşında milyonca insan, yoksa bende mi bir hata var diye düşünüyorsun. Birileri ucuz fahişelerin ucuz jigololarla yaptığı bir hafta on günlük maceraları "Aşk" diye dayatıyor, birileri atalarına küfretmeni istiyor ve bunu "çağdaşlaşma" olarak yutturmaya çalışıyor, birileri ölme ve öldürme yetkisini "Alalh için" devralıyor Azrailden... Dünyada artık yazısız bir kitabın ayetleri fısıldanıyor nesilden nesile. Kimin doğru kimin yanlış olduğunu kestirmek, çıkarlara bulanmış yorumlara yapışıp kalmadan kutsal kitabı dorğu anlayabilmek artık daha da zorlaşacak.
İnsanın tek sığınacağı yer "Allahın Evi" camilersanıyorsunuz, değil. Tek adres Kalpleri. İftar için kandillere bakıyorsunuz ya bu Ramazan; birde kalbinizdeki o evde bir mum yakmak için bütün dünyayı karşınıza alma pahasna iftahar edeceğiniz birşey yapın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder